21 Eylül 2013 Cumartesi

Posted by Unknown On 02:50


Kur'an-ı Kerim'e göre Hz. Âdem'in yaratılışının diğer insanlarınki gibi olmadığı kesindir.

"Allah nezdinde (yaratılış bakımından) İsa'nın durumu Âdem'e benzer. Allah, onu topraktan yarattı; sonra ona 'ol!' dedi ve oluverdi." (Âl-i İmran: 3/59)
Bu ayet, bu iki peygamberin
yaratılışlarındaki olağan üstü duruma işaret eder. Allah, Hz. Adem'i topraktan yarattı.[1] Yüce Allah yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklerine bildirdiği zaman; ilim, irâde ve kudret sıfatlarıyla donatacağı bu varlığın yeryüzüne uyum sağlaması için maddesinin de yeryüzü elementlerinden olmasını dilemiştir.
"Sizi (aslınız Adem'i) topraktan yaratmış olması O'nun âyetlerindendir. Sonra siz (her tarafa) yayılır bir beşer oldunuz." (Rûm: 30/20)
Genellikle sahih kabul edilen bir hadis-i şerife göre Allah, Âdem'i yeryüzünün her tarafından alınan toprak örneklerinin birleşiminden yaratmıştır. Bu toprağın çeşitliliğinden dolayı da Âdem'in nesli değişik karakterler taşır.
"Allah Teâla Adem'i yeryüzünün her tarafından avuçladığı bir avuç topraktan yarattı. Bunun için Ademoğulları kendilerinde bulunan toprak miktarına göre, kimi kırmızı, kimi beyaz, kimi siyah, kimi bunların arasında bir renkte; (tabiat/huy bakımından da) kimi yumuşak, kimi sert, bazıları kötü, bazıları da iyi olarak geldiler."[2]
Allah Teâlâ, Hz. Âdem'i yaratırken maddesi olan toprağı çeşitli hal ve safhalardan geçirmiştir:
1- Türâb (toprak) safhası:
"Sizi (aslınız Adem'i) topraktan yaratmış olması O'nun âyetlerindendir." (Rûm: 30/20)
2- Tîn safhası: Tîn, toprağın su ile karışımıdır ki, buna çamur ve balçık denilir. Bu safha insan ferdinin ilk teşekkül ettirilmeğe başlandığı merhaledir:
"O (Allah) her şeyi güzel yaratan ve insanı başlangıçta çamurdan yaratandır." (Secde: 32/7)
İnsan hayatının ruh üflenmesinden/candan sonra iki temel unsuru su ve topraktır.
"Allah her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürüyor, kimi iki ayağı üstünde yürüyor, kimi de dört ayağı üzerinde yürüyor. Allah ne dilerse yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla kaadirdir." (Nur: 24/45)
"O (Allah) sudan bir beşer (insan) yaratıp da onu soy-sop yapandır. Rabbin her şeye kaadirdir." (Furkan: 25/54)
Yeryüzünün 3/4'ü su ile kaplıdır. İnsan vücudunun da % 75'i sudur. Demek ki dünyadaki bu düzen, aynen insana da intikal ettirilmiştir.
"Andolsun biz insanı (Âdem'i) çamurdan süzülmüş bir hülâsadan yaratattık." (Mü'minun: 23/12)
İşte ilk insan, yaratılışının mertebelerinde, önce böyle bir çamurdan sıyrılıp çıkarılmış, sonra hülâsadan (bir soydan) yaratılmıştır.[3]
3- Tîn-i lâzib: Cıvık ve yapışkan çamur demektir. Toprağın su ile karıştırılıp çamur olmasından sonra, üzerinden geçen merhalelerden birisi de "tîn-i lâzib" yani yapışkan ve cıvık çamur safhasıdır. Hz. Allah, bu süzülmüş çamuru cıvık ve yapışkan bir hale getirdi.
"Biz onları (asılları olan Âdem'i) bir cıvık ve yapışkan çamurdan yarattık." (Saffat: 37/11)
4- Hame-i Mesnûn: Sûretlenmiş, şekil verilmiş, değişmiş ve kokmuş bir haldeki balçık demektir.
"Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, sûretlenmiş ve değişmiş bir çamurdan yarattık." (Hicr: 15/26-28)
Böylece Allah, Adem'i topraktan yaratmaya başlıyor. Bunu da su ile karıştırarak tîn-i lâzib yapıyor. Sonra bunu da değişikliğe uğratarak kokmuş ve şekillenmiş hame (balçık) haline getiriyor.
5- Salsâl: Kuru çamur demektir. Cenab-ı Hak, kokmuş ve sûretlenmiş çamuru da kurutarak "fahhâr" (kiremit, saksı, çömlek, porselen) gibi tamtakır kuru bir hale getir.
"O Allah insanı bardak gibi (pişmiş gibi) kuru çamurdan yaratmıştır." (Rahman: 55/14) [4]
Hz. Âdem'in hangi günde yaratıldığı Kur'an'da belirtilmemekte, ancak hadislerde onun Cuma günü yaratıldığı, o günde cennete konulduğu, yine Cuma günü cennetten çıkarıldığı, aynı günde tevbesinin kabul edildiği ve yine bir Cuma günü vefat ettiği haber verilmektedir.[5]
Cenâb-ı Allah böylece Hz. Âdem'i en mükemmel bir şekilde yarattı. Yaratılışı tamamlandıktan sonra Allahü Teâlâ ona, haydi şu meleklere git, selâm ver ve onların selâmını nasıl karşıladıklarını dinle! Çünkü bu, hem senin, hem de zürriyyetinin selâmlaşma örneğidir. Bunun üzerine Hz. Âdem meleklere: "Es-selâmü aleyküm" dedi. Onlar da: "Es-selâmu aleyke ve rahmetullah" diye karşılık verdiler, Âdem, insanların büyük atası olduğu için, Cennet'e giren her kişi, Âdem'in bu güzel suretinde girecektir. Hz. Âdem'in torunları, onun güzelliğinden birer parçasını kaybetmeye devam etti. Nihayet bu eksiliş şimdi (Hz. Muhammed zamanında) sona erdi. (Buhârî, Sahih, IV, 102, Halk-ı Âdem, 2 Tecrid-i Sarîh Tercümesi, IX, 76, Hadis no: 1367)



[1] Hûd: 11/61; Tâhâ: 20/55; Nuh: 71/18.
[2] Ebû Dâvud, Sünnet: 16; Tirmizî, Tefsir: 1, 3; Müsned-i Ahmed: IV/400, 406.
[3] Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dîni Kur'an Dili, V, 3056-3059, 3431-3432.
[4] İlgili ayet için bk. Hâzin; Elmalılı Hamdi Yazır, a.g.e., VIII, 4669; Muhittin Bağçeci, Şamil İslam Ansiklopedisi: 35-36.
[5] Ebû Dâvud, Salât: 207; Tirmizî, Cum'a: 1; İbn Mâce, İkametü's-Salât: 79, Cenâiz: 65; Ahmet Kalkan, Kur’an-ı Kerim Kavram Tefsiri.

0 yorum:

Yorum Gönder