Sual: Bazıları,
"Ölenin defteri kapanmıştır. Artık onun defterine sevab, günah yazılmaz"
diyerek, ölüler için yapılan, duâları kabul etmiyorlar. Ölü için duâ edilmez
mi?
CEVAP
Nakli değil aklı esas alan kimse ve Mutezile fırkası,
ölü için yapılan duâyı inkar etse de, duâ, ölü-diri herkese fayda verir. Allahü
teâlâ, duâ edenin duâsını kabul edeceğini bildirmektedir. (Bekara 186, Mümin
60)
Yakub aleyhisselam oğullarına, (Sizin için yakında
[seher vakti] Rabbime istiğfar edeceğim) dedi. (Yusüf 98)
Başka bir ayet-i kerime meali: (Müttekiler, seher
vakti istiğfar ederlerdi.) [Zariyat 18]
İbrahim aleyhisselam (Ey Rabbimiz, [Kıyamette]
hesaba çekildiği gün, beni, ana-babamı ve bütün müminleri mağfiret et)
diye duâ etmiştir. (İbrahim 41) Bu ayet-i kerimede bir müminin duâsı ile
diğer müminlerin günahları affediliyor ki, böyle duâ edilmesi emredilmiştir. [Bu
ayet-i kerimede, İbrahim aleyhisselam, ana-babasına duâ ettiğine göre, onların
mümin olması şarttır. Eğer ana-babası kâfir olsaydı, onlar için duâ etmezdi. Bu
ayet-i kerime de gösteriyor ki, Azer, İbrahim aleyhisselamın babası değil amcası
ve üvey babası idi, esas basası Taruh idi.]
Ölülere hediye!
Yine her gün namazda Tehıyyat okurken ( Esselamü...
İbadillahissalihin) diyerek müslümanlara duâ ediyoruz. Faydası olmasaydı,
her tehıyyatta bunun okunması emredilmezdi.
Duânın fazileti hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı
şöyle:
(Duâ, ibâdettir.) [Tirmizî, Nesâî]
(Dirilerin de ölülere hediyesi, onlar için duâ ve
istiğfar etmektir.) [Deylemî]
(Ölmüş ana-baban için duâ ve istiğfar
et!) [İbni Mace]
(Defnedilen kardeşiniz, şimdi sorguya çekiliyor, ona duâ
edin!) [Ebu Dâvud]
(Kırk müslüman, bir müminin cenazesinde bulunup onun
affı için duâ ederlerse, duâları kabul olur.) [Müslim]
(Cenaze namazında, üç saf cemaat bulunan mümin, Cennete
girer.) [Tirmizî]
Ölü için duâ edilir, Kur'an-ı kerim okunur, sadaka
verilir. Sadece onlar için namaz kılınmaz ve oruç tutulmaz; fakat bunların
sevabları bağışlanır. Tahtavideki hadis-i şerif şöyle: (Bir kimse, başkasının
yerine oruç tutamaz, namaz kılamaz; fakat onun orucu ve namazı için fakiri
doyurur.) [Nesâî]
Hidayede (oruç,
namaz, sadaka ve diğer ibâdetlerin sevabını başkalarına bağışlamak caizdir) ve
Tatarhaniyyede (Sadaka veren kimse, sevabının bütün müminlere verilmesi
için niyet ederse, kendi sevabından hiç azalmadan, bütün müminlere de sevabı
erişir. Ehl-i sünnet mezhebi böyledir) buyuruldu. (R. Muhtar)
0 yorum:
Yorum Gönder